0

Mutlu Bir Kadın Olmak İçin Bunları Yapın

mutlu bir kadın olmak içinKadın annedir, eştir, evin içi ondan sorulur, işinde kariyer sahibidir, gelindir, kızdır… Bütün bunlar çok ağır yükler aslında öyle değil mi? Annenizin kızı olarak onun size ihtiyacı olduğunda yanında olmalısınız, eşinizin annesi, yani kayınvalideniz sizden çok şey mi bekliyor? Bir de eşiniz var, hem karnını, hem de ruhunu doyurmanız gerekiyor. Ama aynı zamanda hayat pahalı, çalışıp, ona ekonomik yönden de destek olmalısınız… Ve çocuklarınız… Hayata kazandırmanız gereken yeni bireyler; siz nasıl yetiştirirseniz öyle olacaklar… Ben yazarken yoruldum. Muhtemelen siz de okurken… Peki tüm bunlara rağmen mutlu kadın olmak çok mu zor? Aslında mutlu bir kadın olmak sanıldığı kadar zor değil. Mutlu bir kadın olmak için yapılması gerekenleri yazımız içerisinde sizlere aktarmaya çalışacağız…



Radyo Dinle

Mutlu Bir Kadın Olmak İçin Yapılması Gerekenler

• Eğer mutlu kadın olmak istiyorsanız, her şeyin öncesinde mükemmel olmaktan, ve mükemmeli yapmak istemekten vazgeçin… Şöyle bir etrafınıza bakarsanız, aslında mükemmel hiç bir şey olmadığını görürsünüz. Belki en zayıf olmak istiyorsunuz; ama ya en zayıf olduğunuz sırada cildinizde lekelenmeler olursa? Ya saçlarınız dökülürse? Olamaz mı? Diyet yaparken dengesiz; ve yetersiz beslendiğiniz için çok da kolay olur… Evet, bakımlı olmalısınız, pis olmamalı, yağlı saçlarla dolaşmamalı, tabi ki obez olmamalısınız… Eşinizin sizi beğenmesi çok önemli… Ama abartmayın. Siz evinizin işlerini yaparken eşiniz eve geldiğinde, beğendiği insanı karşısında görmek ister, bu nedenle temizlikçi pozisyonunda olmayın… Arkadaşınızın çocuğu çok çalışkan olabilir; ama sizin oğlunuz da satrançta iyidir… Kıyaslamaktan vazgeçin. Mutlu bir kadın olmak için yapabildiğinizin en iyisini yapın yeter.

• Kadın olabilirsiniz; ve sorumluluklarınız çok fazla olabilir. Size belli bir eğitim verilmiştir, farklı bir kültürde yetişmişsinizdir… Ama her zaman birilerinin sizden istediğini yapmakla yükümlü olduğunuzu düşünürsünüz… Aslında yok böyle bir şey… Eşinizin isteklerini yerine getirmek, belki en güzel; ama zor yemekleri yapmak, sonrasında gidip kayınvalidenizin evini temizlemek, ardından biraz da annenizin sağlık sorunları için hastanelerde koşturmak… Sağlığınız iyiyken bunların hepsini yapabilirsiniz de, size bir şey olduğunda, size kim bakacak? Önce bir kendinize değer verin, sonra her şeyi yapabildiğiniz kadarıyla yaparsınız zaten… Alamayacağınız sorumlulukları kabul etmeyin. Kim kırılırsa kırılsın, zaten hep öyle değil midir, birini kırmamak için uğraşırken diğeri kırılmaz mı? Mutlu bir kadın olmak istiyorsanız, öncelik sizsiniz. Gerektiğinde “Hayır” demeyi öğrenmelisiniz.

• Bir şeyler yapabilmek için hep birilerinin adım atmasını beklemeyin. Siz kendiniz için gerekli olan her şeyi kendi kendinize yapabilirsiniz. Kendi kararlarınızı verebilir, hata yaparsanız da bunu yine siz düzeltirsiniz; çünkü sorumluluk sadece size aittir. Kadınlar olarak genellikle, hep birileri tarafından korunup kollanmayı isteriz; ve bu da genellikle eşimiz olsun diye umarız; ya da o değilse babamız… Evet, öyle de olmalı… Ama elimizden geldiğince bunu ona bırakmamalıyız. Sadece o erkek bizim hayatımızda, bizim başa çıkamadığımız şeyleri yapmalı… Siz, aslında anne, gelin, evlat, eş, ev hanımı, çalışan… olarak pek çok görevi üstlenebiliyorsunuz… Bunlar kolay mı? Bir erkek eştir, babadır, bir yere kadar evlattır… Onun dışında zamanı çoktur; belki de onun için güçlü… Neden kendinizi hafife alıyorsunuz?

• Kadınlar genellikle, hemcinslerinin kendilerini kıskandığını, yanlış yönlendirdiğini düşünür, çünkü aralarında bir rekabet vardır… Bu nedenle, olaylara daha tarafsız bakabilecek olanın hep bir erkek olduğunu düşünürüz… Ve bir erkek arkadaşımız olduğunda, onunla gayet masumane bir yemek yiyerek sohbet edeceğimizde de toplum bizi yanlış anlar… Oysa öyle değil… Kadın dayanışması tabiri de, kadın rekabeti kadar yaygındır… İş arkadaşlarınızı, eltilerinizi, komşularınızı, kuzenlerinizi… rakip olarak görmeyin… Birlikte neler yapabileceğinizi düşünün. İki elti neden hep birbirine rakip gözüyle bakar, ve bundan eşler, yani iki erkek kardeş de etkilenir? Farkında mısınız, ailesel bir felakete neden olabilirsiniz… Bunun yerine, mutlu bir aile olup, insanların size gıpta ile bakmasını sağlamaya ne dersiniz?

• Diyelim ki terk edildiniz; ya da aldatıldınız… Tam da bu noktada kadın olarak, partnerinizin sizi değil de tercih ettiği diğer kadını suçluyorsunuz… Eğer bu kadın sizden habersizse, ne suçu olabilir? Haberi olsa neden partnerinizle birlikte olsun? Yalnız, ve özgür erkek mi yok? Elbette bunu bilerek yapan yakın arkadaş, ya da komşular, hatta akrabalar da var; ama bu onların suçu; ve ahlaksızlığından başka bir şey değildir… Bu gibi bir durumda kendinizi suçlamaktan vazgeçin… Partneriniz neden onu tercih etti? Daha mı güzel? Daha mı iyi? Daha mı zengin? Boşverin bunları… Siz üzerinize düşeni yaptıktan sonra, gerisi karşı tarafın kalitesizliği… Belki de partnerinizi basitliği ile elde etti; siz ise dik duruşunuzla her zaman asilsiniz… Kendinizi suçlamayın. Ama üzerinize düşeni de kesinlikle yapın…

• Mutlu bir kadın olmak için ilişkinize partnerinizden çok emek harcamayın… Onu sevebilirsiniz; içinizde biraz kaybetme korkusu da olmalı zaten… Ama o kadar… Sadece sizin çabanızla yürüyen bir ilişki neden yürüsün ki zaten? Erkeği buna alıştırmayın; ve, o yokken nasıl yaşadığınızı hatırlayın. O olmazsa da yaşarsınız. Hem hayatın kimin karşısına ne zaman neyi çıkartacağı da belli olmaz zaten…


İlginizi Çekebilecek Diğer Konular

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.